Çocuk Resimle Konuşur
Gazi Üniversitesi Çocuk Gelişimi Araştırma ve Uygulama Merkezi (ÇOGAUM) tarafından Gazi Üniversitesi Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı iş birliğiyle düzenlenen “Çocuk Resimle Konuşur” konulu konferans, 20 Mart Çarşamba günü saat 13.00‘te Gazi Eğitim Fakültesi F Blok Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Dr. Tuğba Çelebi’nin konuşmacı olarak yer aldığı, ÇOGAUM Merkez Müdürü Doç Dr. Saide Özbey ve Okul Öncesi Eğitim Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fulya Temel’in ev sahipliği yaptığı konferansa değerli hocalar ve öğrenciler de katılım gösterdi. Konferans kapsamında katılımcılara çocuk resimlerinin önemi, resim dili, resim yapmanın çocuğa kazandırdıkları, çocuğa sanatı ve resim yaptırmayı sevdirme, çocuk resimlerinin okunması, kitap-oyun ve resim üçlüsü başlıkları altında görsel materyallerle desteklenerek bilgilendirilmede bulunuldu.
Dr. Çelebi, “Çocukların kağıtlara bıraktıkları izler onların ultrasonudur”
Çocuk resimlerini pek çok boyutuyla ele alan Dr. Tuğba Çelebi, konuya ilişkin olarak fikirlerini;
“Çocuk resimleri sadece bir kağıt parçasına sığabilecek kadar küçük şeyler değildir. Çocuk eline kalemi aldığında onun kağıtta bıraktığı lekeyi sever, bu ona ilk bakışta oyun gibi gelir ve mutlu olduğunu keşfeder. Devam etmek ister, önce karalar, sonra şekiller çizer, sonrasında yaşadıklarını ve hissettiklerini resim diliyle anlatmaya başlar. Çocukların kağıtlara bıraktıkları izler onların ultrasonudur aslında. İç dünyalarını, çevreye bakışlarını, duygularını resimlerden okuyabiliriz. Çünkü çocuk resimlerinin ayrı bir dili vardır ve o lisanla bizimle iletişime geçerler. Gerekli özeni gösterirsek resimlerinden çıkan sesi duyabiliriz. 29 harfle kuramadıkları iletişimi, renk ve çizginin gücüyle daha rahat başarabilirler. Biz büyüklere düşen görev yaşam içinde çocuklara fırsat verip, onları ve resimlerini önemseyip, görsel dillerini anlamaya çalışıp, gerekli pekiştireci verebilmektir. Netice de marifet iltifata tabidir. Çocuğun görsel sanatlar eğitimine gerekli önemi verdiğimizde, onun hayal kurmasına, çoklu düşünebilmesine, öz güveninin artmasına, yaratıcı ürünler ortaya koyabilmesine ve en önemlisi de mutlu anları biriktirmesine yardımcı olmuş oluruz.” diyerek katılımcılarla paylaşmıştır.
